Batum



Tekrardan ‘Merhaba’ sevgili gezginler. 😊 Seyahatlerimiz uzunca bir süredir durmuştu. Sürekli aklımın bir köşesindeydi, seyahatnameye devam etmek; fakat vakit bulmak nasip olmamıştı bir türlü. Neyse ki kaldığımız yerden devam edebilmek beni ziyadesiyle mutlu ediyor.
En son ki durağımız Rize olmuştu. Oradan devam edip biraz ülke dışına çıkmaya ne dersiniz? Tahmin ettiğiniz üzere Gürcistan’ın Batum şehrine gidiyoruz. Karadeniz’le bütünleşik bir şehir gibi duruyor olsa da bir sınır çizgisi beraberinde çok fazla değişiklik getiriyor. Bu duyguyu tadanlar beni daha iyi anlayacaktır, eminim.
Gezilmeyi hakkeden ve bekleyen o kadar güzel şehirler var ki, gerek ülkemiz sınırları içerisinde gerekse sınırlarımızın dışında… Umarım tüm gezginlere nasip olur, tüm bu şehirleri ve ülkeleri gezmek.
Şimdi Sarp Sınır Kapısındayız ve sıra bekliyoruz. Keyifli seyahatler. 😊


Güle güle Türkiye dedikten sonra Gürcistan sınırlarına giriş yapıyoruz. Burada sizlere çok önemli tavsiyelerim olacak. Zira Batum seyahatiniz başlamadan bitebilir. Buna bizzat şahit oldum. Katıldığım gezi turunu bir arkadaşım düzenlemişti. Ve gerçekten de zor bir işi üstlenmişti. Maddi ve manevi fedakarlıklarda bulunarak yoğun çabalar sarf etmişti. Bunlardan bahsediyorum çünkü Batum seyahati başlamadan bitmişti! Sebebi ise (biraz komik ama) kimliklerimizin kaplamalarını değiştirdiğimiz kırtasiyedeki eleman! Hâlâ eski kimliklerini kullanan arkadaşlar için geçerli olan bir şart var: Kimlikleriniz sıfır kaplama olmak zorunda. Kenarları yıpranmış, cebinizde veya cüzdanınızda büzüşmüş ve buruşuk kimlikle gidenler muhakkak sınıra gelmeden önce bir kırtasiyeye uğrayıp PVC’lerini yeniletmeli. Bunu biz de yaptık ama aramızda sadece bir kişinin kimliğine zarar geldi. Soğuk damgası silindiği için geziyi düzenleyen arkadaşım kapıdan geçemedi. Kimlik yerine birçok evrak ve belge göstermesine rağmen içeri alınmadı. 43 kişilik grup içeri girerken o ve yanındaki birkaç arkadaşımız bize sadece el sallamak zorunda kaldı. Bu durumu yaşamak istemiyorsanız temkinli davranmanızı öneririm.
Sınırdan geçip seyahatimizin ilk adımı atmış olduk. Şimdi sıra dövizde!

2015 yılında sınırı geçmek için 15 TL harç ödemiştik.

Gürcistan’ın para birimi Lari’dir. Türk Lirası’ndan daha pahalı. Yukarıdaki fotoğrafta (yanlış hatırlamıyorsam) 150 TL var. Sınırı geçer geçmez çok sayıda döviz büroları karşılayacak sizi. Ama sizlere tavsiyem dolandırılmadan en yüksek kâr sağlayacağınız bir büroda paranızı çevirmek olacak. Batum, sınır komşumuz olabilir ama Türk Lirası ile esnafın karşısında çıktığınızda anlayış beklemeniz hata olur. Bu yüzden Lari’siz gezmeyi düşünmeyin.

Gürcistan’ın Binaları


Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz eski binalar, Batum’da sıkça karşınıza çıkacak türdendir. Zira bu binalar 2. Dünya Savaşı’ndan kalmalar. Sıralı ve düzenli halde inşa edilmişler. Hepsinin yapısı tek tiptir, sadece renkleri değişkenlik gösterebiliyor. Binaların çoğu çökmek üzere diyebilirim. Doğru düzgün hiçbir bakım ve onarımdan geçmemişler. Bazı duvarları yakından incelediğinizde mermi izleri görmeniz olasıdır.
Bu binalardan bahsetmişken sizlere Batum kültüründen küçük bir bilgi aktarmak istiyorum. Balkon veya camlarında siyah örtüler gördüğünüz dairelerde dul insanlar yaşıyormuş. Bunu aktarıyorum çünkü komik bir olay yaşanmıştı gezi esnasında. 😊 Biz seyahatimize devam edelim. 😊
Muhakkak en az bir defa bu evi sosyal medyadaki fotoğraflar sayesinde görmüşsünüzdür. Bu evin sadece dışardan görünümü bu şekildedir sanıyordum. Bu yüzden aşırı bir ilgi kabarmamıştı ben de. Fakat olay göründüğünden öteymiş. Evin mimarisi tamamen tersten. İç tasarımı, merdivenleri, avizeleri, lavaboları, yatakları vesaire… Ne yazık ki içeri girmek yasaktı. Görmeyi gerçekten en fazla istediğim yerlerden biri olmuştu ama netice hüsran… Umarım siz gittiğinizde görebilirsiniz. Takdir edersiniz ki şahane bir eser!

Görülmeye değer birçok yapısı var fakat ben günübirlik gittiğim için hepsini göremedim. Birçoğunu otobüsle geçerken gördüm. Birkaçının fotoğraflarını paylaşmak yeterli olacak sanırım. Ki zaten Batum’a ayak bastığınızda sizleri etkileyecek birçok bina çıkacak karşınıza. Çoğu da otel ve casino.
Seyahat bu seyirde devam ederken oranın meşhur Armut Suyunu içmeden geçmeyin. Bundan 3 yıl öncesinde Türkiye’de böyle içecek tatmamıştım ama eminim artık market reyonlarında bulmak kolaydı. Siz yine de kaynağından için gitmişken. 😊

Sıra dünyanın en büyük botanik bahçelerinden birini gezmeye geldi. Burada en az 2-3 saat geçirmeniz gerekecek. Hem yüzölçümü olarak hem binlerce türde bitki barındırmasından ötürü hayranlıkla ve keyifle gezeceğiniz bir yer. İster gezi turuyla gidin ister şahsi gidin, buraya uğramadan Batum’a gittiğinizi iddia etmeyin. 😊


2015 yılında giriş ücreti 8 Lari’ydi.

Virgin Mary Kilisesi
Batum’un ana katedrali olarak nam salmış ve bölgenin en büyük kilisesi… Bizim ziyaret saatimiz tam bir ayinin başlamasına denk gelmişti. Aşırı bir kalabalıkla ayin başlamıştı ve ben şahsen hayranlık izledim ve dinledim. Daha önce de irili ufaklı birkaç kilisede ayinleri gözlemleme şansım olmuştu ama buradaki bambaşkaydı. Seyahatinizi bu ayinlerin günü ve saatine denk getirmenizi tavsiye edebilirim.


Orta Cami

19. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilen bu cami, iki caminin arasında bulunduğu için Orta Cami olarak anılmış ve ismi bu şekilde kalmıştır. Fakat ne yazık ki Batum’da ayakta kalan tek camidir. Cemaati çok kalabalık olmasa da camiye gitmek isteyen bir Müslüman şehrin merkezinde yer alan bu camiye gelmek zorundadır. Osmanlı dönemin kalan bu mabedi görmeden geçmeyin.

Piazza Meydanı


Bu meydana ayak bastığımda kendimi bir anlığına İtalya’da sanmıştım. Muazzam bir his yaşatmıştı. Göz kamaştırıcı olduğu kadar huzur da veren bir uğrak yeri. Şehrin merkezinde yayan gezerken uğrayacağınız yerlerden biri.

Avrupa Meydanı

Bu meydan boş bir bank bulup 10 dakika kadar oturun. Sadece o atmosferin havasını soluyun ve etrafınızı inceleyin. Orada bulunan heykellere, binalara, insanlara bakın bir süre. Bu 10 dakika sizlere terapi gibi gelecek, eminim.
Biraz yürüyüşe çıkın ve meydanın sonuna doğru ilerleyin. Etrafınızda ilginizi çekecek birçok manzaraya ve binalara rastlayacaksınız. Hepsinin fotoğraflarını paylaşmak isterdim ama bir anlamı olmaz sanırım. Çünkü orada bulunmak gerekir. 😊

Arkadaşlarınızla bu eğlenceden mahrum kalmayın, kesinlikle! Çılgınca eğlenin, çünkü etrafınızda bunu yapan onlarca insan olacak ve kendinizi çıldırmış gibi hissetmeyeceksiniz bu sayede. 😊
Gün batımı yaklaşıyor ve seyahatin sonralarına geliyoruz. Bu meydanın sonu sahile bağlanıyor. Türkiye’de bile nadiren görebileceğiniz bir sahil bu. Ne kumsal diyebilirsiniz ne de kordon tarzında bir yürüyüş yolu… Hepsinden bir parça desek yanlış olmaz sanırım. Gün batımını burada seyretmenizi, şiddetle tavsiye ediyorum. 😊

Ve bir seyahatin de sonuna geldik. İmkânınız olursa burayı günübirlik değil de 1 gece konaklamalı 2 günlük bir gezi şeklinde ayarlayın. Zira gezilecek çok yeri olduğuna eminim. Ben başta gelenlerin çoğunu gezdim. Ama takdir edersiniz ki birçok yeri görerek yetinmek zorunda kaldım. Fotoğraflara ve yazılara dökemediğim bir hayli yer var. Sadece havasını soluduğunuzda anlam yükleyebileceğiniz tarzda yerler. Ben tekrar gitmeyi düşünüyorum. Daha uzun soluklu bir gezi olması için. Hatta Gürcistan’ı tamamen gezmeyi düşünüyorum. Batum, vizesiz ve pasaportsuz turist aldığı için gidilmesi en kolay şehri. Eminim ülkenin tamamı gezilmeye değerdir.
Adım başına fotoğraf çekilmiştim ve hepsini ayrı ayrı paylaşamayacağım için bazı seçmeleri birleştirip tek kare halinde paylaşacağım. Bir sonra ki seyahatte görüşmek dileğiyle, esenle kalın. 😊



Yorumlar

Popüler Yayınlar

Resim

İnsanlık